NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 892 >>

صدقة جهد المقل

50- Malı Az Olan Kişinin Durumuna Göre Sadaka Vermesi

 

أنبأ عبد الوهاب بن الحكم الوراق عن حجاج قال بن جريج أخبرني عثمان بن أبي سليمان عن علي الأزدي عن عبيد بن عمير عن عبد الله بن حبشي الخثعمي أن النبي صلى الله عليه وسلم سئل أي الأعمال أفضل قال إيمان لا شك فيه وجهاد لا غلول فيه وحجة مبرورة قيل فأي الصلاة أفضل قال طول القنوت قيل فأي الصدقة أفضل قال جهد المقل قيل فأي الهجرة أفضل قال من هجر ما حرم الله عليه قيل فأي الجهاد أفضل قال من جاهد المشركين بماله ونفسه قيل فأي القتل أشرف قال من هريق دمه وعقر جواده

 

[-: 2317 :-] Abdullah b. Hubşi der ki: Nebi'e (s.a.v.): "En hayırlı amel hangisidir?" diye sorulunca: "Şüphe barındırmayan bir iman, ihanet içermeyen bir cihad ve gereği gibi ifa edilen bir hac'dır" karşılığını verdi.

 

"En hayırlı namazlar hangileridir?" diye sorulunca: "Kunut'u (kıyamı) uzun tutulan namazdır" karşılığını verdi. "En hayırlı sadaka hangisidir?" diye sorulunca: "Malı az olan kişinin gücü nisbetinde verdiği sadakadır" karşılığını verdi.

 

"En hayırlı hicret hangisidir?" diye sorulunca: "Kişinin, Allah Teala'nın kendisine haram kıldığı şeylerden hicret edip uzaklaşmasıdır" karşılığını verdi.

 

"En hayırlı cihad hangisidir?" diye sorulunca: "Kişinin müşriklerle malıyla ve canıyla yaptığı cihattır" karşılığını verdi.

 

"En hayırlı öldürülme hangisidir?" diye sorulunca da: "Kişinin cihad ederken hem kendisinin hem de atının kanının akıtılıp öldürülmesidir" karşılığını verdi.

 

Mücteba: 5/58; Tuhfe: 5241.

 

Diğer tahric: Ebu Davud (1325, 1449) ve Ahmed, Müsned (15401)

 

 

أنبأ قتيبة بن سعيد قال حدثنا الليث عن بن عجلان عن سعيد المقبري والقعقاع عن أبي هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال سبق درهم مائة ألف درهم قالوا وكيف قال كان لرجل درهمان فتصدق أجودهما وانطلق رجل إلى عرض ماله فأخذ منه مائة ألف درهم فتصدق بها

 

[-: 2318 :-] Ebu Hureyre der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bazen bir dirhemin sevap olarak değeri, yüzbin dirhemin değerini geçer" buyurdu.

 

Ashab: "Bu nasıl olur?" diye sorduklarında: "Birinin sadece iki dirhemi vardır ve bu iki dirhemden en iyi alanını sadaka olarak verir. Bir diğerinin ise çok malı (parası) vardır ve bu malından yüz bin dirhemi alıp tasadduk eder. İşte böylesi bir durumda geçer" karşılığını verdi.

 

Mücteba: 5/59; Tuhfe: 13057 .

 

Diğer tahric: İbn Huzeyme (2443), Hakim (1/416), Beyhaki (4/181,182), Ahmed, Müsned (8929) ve İbn Hibban (3347)

 

 

أنبأ عبيد الله بن سعيد قال ثنا صفوان بن عيسى قال أنبأ بن عجلان عن زيد بن أسلم عن أبي صالح عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم سبق درهم مائة ألف قالوا يا رسول الله وكيف قال رجل له درهمان فأخذ أحدهما فتصدق به ورجل له مال كثير فأخذ من عرض ماله مائة ألف فتصدق به

 

[-: 2319 :-] Ebu Hureyre der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bazen bir dirhemin sevap olarak değeri yüzbin dirhemin değerini geçer" buyurdu. Ashab: "Ya Resulallah! Bu nasılolur?" diye sorduklarında: "Birinin sadece iki dirhemi vardır ve bu iki dirhemden birini sadaka olarak verir. Bir diğerinin ise çok malı vardır ve bu malından yüz bin dirhemi alıp tasadduk eder. İşte böylesi bir durumdageçer" karşılığını verdi.

 

Mücteba: 5/59; Tuhfe: 13057.

 

Diğer tahric: İbn Huzeyme (2443), Hakim (1/416), Beyhaki (4/181,182), Ahmed, Müsned (8929) ve İbn Hibban (3347)    Bir önceki hadise bakınız.

 

 

أنبأ الحسين بن حارث قال حدثنا الفضل بن موسى عن الحسين وهو بن واقد المروزي عن منصور عن شقيق عن أبي مسعود قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يأمرنا بالصدقة فما يجد أحدنا شيئا يتصدق به حتى ينطلق إلى السوق فيحمل على ظهره فيجيء بالمد فيعطيه رسول الله صلى الله عليه وسلم إني لأعرف اليوم رجلا له مائة ألف ما كان له يومئذ درهم

 

[-: 2320 :-] Ebu Mes'ud der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sadaka vermemizi isterdi. Ancak sadaka olarak verecek bir şeyimiz olmadığı için çarşıya gidip hamallık yapar, karşılığında aldığımız bir müd yiyeceği gelip Allah Resulüne (s.a.v.) verirdik. O günlerde bir dirhemi bulunmadığı halde bugün yüzbin dirhemi olan birini tanıyorum.

 

11159. hadiste yine gelecektir.  - Mücteba: 5/59; Tuhfe: 9991.

 

Diğer tahric: Buharı (1416, 2273, 4669), İbn Mace (4155) ve Ahmed, Müsned (22346)

 

 

أنبأ بشر بن خالد العسكري قال أنبأ غندر عن شعبة عن سليمان عن أبي وائل عن أبي مسعود قال لما أمرنا رسول الله صلى الله عليه وسلم بالصدقة تصدق أبو عقيل بنصف صاع وجاء إنسان بشيء أكثر منه فقال المنافقون إن الله لغني عن صدقة هذا وما فعل هذا الآخر إلا رياء فنزلت { الذين يلمزون المطوعين من المؤمنين في الصدقات والذين لا يجدون إلا جهدهم }

 

[-: 2321 :-] Ebu Mes'ud bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sadaka vermemizi emredince Ebu Akil yarım sa' yiyeceği sadaka olarak verdi. Başka biri de gelip ondan az bir şey daha fazlasını sadaka olarak verdi. Münafıklar: "Allah Teala'nın bunun verdiği sadakaya ihtiyacı yoktur! Diğeri de gösteriş için böylesi bir sadaka vermiştir" deyince şu ayet nazil oldu: "Sadakalar hususunda, mü'minlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır." (Tevbe 79)

 

Mücteba: 5/59; Tuhfe: 9991.

 

Diğer tahric: Buhari (1415, 4668) ve Müslim (1018)